Kıdem Tazminatı Hesaplaması

İşçi ve işverenleri yakından ilgilendiren en önemli konuların ve soruların başında, işçinin kıdem tazminatı hakkı olup olmadığı ve kıdem tazminatı hesaplaması gelmektedir. Öncelikle kıdem tazminatına hak kazanılabilmesi için temel olarak, işçinin iş sözleşmesinin sona erdiği tarihte işyerinde en az bir yıllık kıdeminin bulunması ve iş sözleşmesinin 1475 sayılı İş Kanunu yürürlükteki 14. maddesindeki hallerden biri veya birkaçı nedenleriyle sona ermesi gerekmektedir.

Kıdem Tazminatı Hesaplama Esasları

Kıdem tazminatının hesabında esas alınacak ücret, geniş anlamda ücrettir. Bu tazminatın belirlenmesinde brüt ücrete ek olarak ücret ekleri, sosyal yardımlar gibi ödemeler de hesaba katılır. Konuya ilişkin 1475 sayılı İş Kanunu yürürlükteki 14. Maddesinin 11. fıkrasına göre “bu maddede yer alan kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26. maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve parayla ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz ününde tutulur”. Bu nedenle, parayla ölçülebilir yemek, sağlık, giyim, yakacak, konut, ikramiye, prim, çocuk yardımı gibi yardımlar kıdem tazminatında hesaba katılır. Buna karşın bazı eşyaların parasal değeri kıdem tazminatı hesabına dahil edilmemektedir. Yargıtay’ın emsal kararlarına göre; işçiye işyerinde işin yürütümünde işverence sağlanan ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatınca kişisel korunma aracı olarak verilmesi zorunlu bulunan iş elbisesi, iş ayakkabısı, gibi eşyalarının parasal değerleri kıdem tazminatının hesabına katılmamaktadır.

Kıdem tazminatı hesaplaması son ücret üzerinden yapılır. İş Kanunda “işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.” denilmektedir. 

Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre için ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret kıdem tazminatı hesaplamasında esas tutulur.  

Kıdem tazminatı hesaplamasında, Kanun maddesine mutlak emredici hüküm olarak konulmuş bulunan bir tavan sınırı vardır. 1475 sayılı İş Kanunu 14. Maddesinin 13. Fıkrasına göre; toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanunu’na tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C Emekli sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez. 

Anılan tavan miktarı her yıl değişmekte olup, Programımızdaki hesaplamalar, miktar itibariyle tavan sınırı aşıldığında otomatik olarak tavan sınırına göre hesaplama yapmakta ve kullanıcılara kolaylık sağlamaktadır. Bu bağlamda programın her yıl güncellenmesinin talep edilmesi önem arz etmektedir.

Dilerseniz ihbar tazminatı hesaplaması konulu makalemizi de okuyarak hesaplama esasları  hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

Masaüstü Görünümüne Geç
Paylaş